:: HABER DETAY

Yeni Maceralara Yelken Açarken...
Şahin Tercüme Reklam

Yeni Maceralara Yelken Açarken...


Camia olarak kişiler üzerinden konuşup vakit kaybetmeye hiç gerek yok. Kısaca son gelişmelere değinmek gerekirse ne yazık ki Ersun Yanal’ın son haftalarda benzer hatalarında ısrar eden anlayışı sonrası Trabzonspor ve camia için kaybedilen sadece puanlar değil, bunun da ötesinde moral ve umutlar oldu...

Elbette Başkan Muharrem Usta da seçim öncesi ve sırasında 50. yıl şampiyonluk projesini bir vizyon olarak ortaya koyup camia içerisinde bir sinerji oluşmasını umuyordu ancak bu sinerjinin takım üzerinde bu kadar baskı yaratıp hayalini kurduğu istikrarı bile etkileyecek şekilde ters tepeceğini bilse belki de bugüne kadar başka bir strateji izlerdi.

Ayrıca Başkan Muharrem Usta ve Teknik Direktör Ersun Yanal elbette ki bu projeye inanmış olmasalar kulübün halihazırda bozuk olan mali şartlarını zorlayıp kulübü bu kadar mali yükümlülüğün altına da sokmazlardı.

Bu sezon başlangıcından son haftalara kadar mevcut duruma bakıldığında şampiyonluğa oynayan ekipler karşısında oynanan futbol ile diğer takımlara karşı oynanan futbol gündüz ile gece kadar fark etmekteydi. Geçen sezonun ikinci yarısında yakalanan hava ve oynanan oyunlarda gösterilen konsantrasyon ve neticesindeki güzel futbol, bu sezon ki oyunlarda da yer yer kendini gösteriyordu. Her ne kadar gerekli kaliteli stoper transferi yapılmasa da yıldız olarak adlandırılan yeni transferlerle donatılan kadroya rağmen beklenen neticeler bir türlü alınamıyordu. Tüm bunların üzerine son haftalarda beklenmedik farklı yenilgiler yaşanınca bu yaraya neşter vurma gereği doğdu.

Transfer dönemi dışında oyuncuları elden çıkarmak mümkün olmadığından yönetim teknik direktörün sözleşmesini feshetme kararı almak durumunda kaldı. Bu fesihte camianın mutabık olmadığı konu ise teklif edilmesine rağmen Ersun Yanal’ın istifa etmeyip yönetimi tek taraflı fesih tercihine zorlaması oldu.

Bu noktada demek ki Başkan Muharrem Usta ve yönetiminin hiç bir B Planı yokmuş ki Ersun Yanal’ın yerine bir teknik direktör bulmakta bile epeyi zorlandılar!

Nihayetinde teknik direktör olarak Rıza Çalımbay’da karar kılındı ancak Rıza hocayla da sene sonuna kadar sözleşme imzalanınca taraftarların ve camianın gözünde Başkan Muharrem Usta’nın ’50.Yıl’ söyleminden sonra ’İstikrar’ söylemi de rafa kalkmış oldu!

Bu değişiklik sonrası yönetimden ilk ayrılan Emre Aksoy oldu. Rıza Hoca önderliğinde ile çıkılan ve kaybedilen ilk müsabaka sonrası da düşene bir tekme de sen vur dercesine Nevzat Aydın, Önder Bülbüloğlu, Mehmet Yiğit Alp, Tuncay Bekiroğlu, Yiğit Oğuz Duman ve Özer Bayraktar’dan gelen toplu istifa haberleri gündeme damgasını vurdu. Halbuki bu yöneticiler teknik direktör tercihinde fikirleri sorulmadı ise, Emre Aksoy’un yapmış olduğu gibi bu tercih sonrası istifalarını derhal verebilirlerdi.

Bu istifalar ile birlikte şu da görülmüş oldu ki balık baştan kokar... Yani yönetimler içerisindeki çatlaklar takımları da bugünkü gibi içinden çıkılamaz hale getiren en önemli etkenlerden bir tanesidir. Gün geçtikçe halı altına süpürülmüş tüm sorunlar nihayetinde birer birer gün yüzüne çıkar. Bu nedenle kulüpler her konuda şeffaf olmalıdırlar.

Tüzük değişikliğinin önemi de işte bu noktada ortaya çıkıyor. Başkanları seçim sürecinde uyum sağlamayacak şekilde yönetim listesi oluşturmaya zorlayan bu yapı, başarısızlık durumunda esas suçlunun da kim olduğu bilgisi hakkında camianın aydınlanmasına olanak tanımıyor.

Bir kongre üyesi olarak önerim tüzükte yapılacak bir değişiklikle başkanların görev sürelerinin kalan bölümlerinde kendi tercihleri doğrultusunda seçimsiz kongreleri seçimli hale çevirip, oluşturacakları yeni yönetim ile tek liste halinde seçime gitmeleri olacaktır. Bu şekilde seçim sürecinde oy kaygısıyla yönetime alınan ve katkı sağlamayan ya da sağlayamayan üyeler değişmiş ve kulüp çok daha sağlıklı bir yapıya kavuşmuş olacaktır.

Maça dönecek olursak önceki yazılarımdan da hatırlayanlarınız olacaktır, sezon içi teknik direktör değişikliklerinin takımlara çok fazla faydası olmadığını düşünüyorum. Her yeni gelen hocanın kendi kadrosunu oluşturacağı bunun da kulübe ekstra yük getireceği gerçeği de ortadayken en akılcı yol var olan takım içerisindeki sorunların sportif bir direktör veya donanımlı bir teknik direktör yardımcısı ile çözülmesiydi. Ancak ok yaydan çıktığı için bu konuyu da çok irdelemenin pek de bir anlamı yok.

Bundan sonra yapılması gereken şey Rıza hocaya aynı sabrı göstermek olacaktır. Tabii Rıza hoca da kendisine bu sabır gösterilirken Ersun hocanın yapmış olduğu hataları tekrarlamamalı ve bu hatalardan ders almalıdır. Formsuz ve sakat oyuncuları dinlendirmek bu süreçte takıma zarar değil fayda sağlayacaktır ancak bu tercihin de teknik direktöre bırakılmadan yönetim tarafından uygulanması daha akılcı olacaktır...

Sonuçta zaman her şeyin ilacıdır ve bir an önce alınacak bir galibiyet raydan çıkan takımı tekrar belirli hedeflere döndürebilir ve kaybolan umutlar en azından Türkiye Kupası veya Avrupa Kupalarına katılım için yeniden yeşerebilir...

:: Spor

Filenin Sultanları İçin Olimpiyatlar Macerası Başlıyor

2023 CEV Milletler Ligi ve Avrupa Kadınlar Voleybol Şampiyonası’nda şampiyo...

Kaynak: HabetTürk

Down Sendromlu Futsal Milli Takımımız Avrupa Şampiyonu!

Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonu bünyesindeki Down Sendromlu Futsal ...

Kaynak: AtakentHaber

Genç Yüzücü Dünya Şampiyonu!

Milli sporcu Kuzey Tunçelli, İsrail’de düzenlenen Dünya Gençler Yüzme Şampi...

Kaynak: AtakentHaber

Şampiyon Filenin Sultanları!

A Milli Kadın Voleybol Takımımız, 2023 CEV Avrupa Şampiyonasında çekişmeli ...

Kaynak: AtakentHaber

Atakent Haber Reklam